Mekanın İç Sesi: RENKLER

Mekanlar, içinde yaşadığımız konuşamayan hacimlerdir. Ne kadar farkında olmasak da konuşmadan bizimle iletişim kurabilirler. Daha önce hiç bir mekana girdiğinizde sessiz olmanız gerektiğini fark ettiniz mi? Ya da bir mekan sizin olduğunuzdan daha mutlu ve hareketli olmanızı sağladı mı? Neden içi bembeyaz olan bir hastaneye girerken sessiz oluruz? Neden sarı renkli tabureleri olan bir kafede otururken kıpır kıpır hissederiz?

Bu yazımızda konuşamayan ama çok güçlü iletişim kurabilen ‘‘Mekan’’ olgusundan ve onun konuşmak için kullandığı en güçlü kaynaklarından biri olan ‘’Renk’’ ten bahsedeceğiz.

Mekanların iletişim kurmasındaki en önemli faktörlerden biri renklerdir. Renkler biz farkında olmasak da psikolojimizde derin izler bırakır. Algılarımızla oynayan en önemli olgudur. Direk gözümüze temas edip zihnimize işler. Akılda kalır ve düşündürür. Bazen sorgulatır.

Renk mekan tasarımı için en önemli ögelerden biridir ve tasarım ögeleri içinde yer tutan ve her an algılama alanımız arasında bulunan bir olgudur. Bir mekanda yer alan tüm şekiller, yüzeyler renk ile daha anlaşılır hale gelir. Mimarlık tarihi, rengin mimariye anlam katmak için kullanıldığı örneklerle doludur. İnsanlık tarihinin ilk yapılarında yapıya renk vermek sorun olmamıştır çünkü bulunan yörenin yapı elemanları olduğu gibi doğal kullanılmıştır. Ancak insanın rengi keşfetmesiyle birlikte, yapıda doğanın hakim olduğu renge zıt renkler tercih edilmiştir. Örneğin, yeşilin hakim olduğu yörelerde kırmızı gibi yeşile zıt renkler konutlara, çiftlik evlerine hakim olmuştur. Bir evin kırmızı olması gerektiği inancı, görkemli ve dayanıklı izlenimi yaratmasındandır.

Sarı tabureli bir kafede otururken bir anda kıpır kıpır olmamızın sebebi kafede kullanılan renklerle doğrudan ilişkilidir. Sarı renk insana enerji verir. Sarı renkli tabureleri olan bir kafede kendimizi enerji dolu hissederiz.

Özetle renkler kullanıldıkları mekanı estetik ve anlamsal olarak değiştirirler bu nedenle insan psikolojisiyle doğrudan ilişkilidirler. Doğru renk seçimleri her alanda özenle ve düşünülerek yapılmalıdır. Aksi halde sürekli içinde yaşadığımız veya vakit geçirdiğimiz alanlar bizler için çekilmez bir hal alabilir.